Bir okulda çalıştığınızı ve çocukların yaramazlık yapmaya başladığını düşünün. Ne yapardınız?
Geleneksel bir yaklaşımda, bu sorunun cevabı yaramaz çocuğa gözetim ya da uzaklaştırma cezası vermek olurdu.
Hatırladığım kadarıyla bu gözetim cezalarında ben genellikle duvarları seyreder, sıkıntıdan patlar, yakalanmadan etrafımdaki çocuklarla gizlice konuşmaya çalışır ya da kitap okumayı denerdim. Asıl amacı yaptıklarım üzerine düşünmemi sağlamak olsa da ceza pek de bu işe yaramazdı. Sadece her şeyin çok saçma ve adaletsiz olduğunu düşünmeme yol açardı.
Robert W. Coleman İlkokulu, öğrenciler yaramazlık yaptığında farklı bir şey uyguluyor: Onlara meditasyon öneriyor.
Baltimore’daki bu okul huzuru bozan çocukları ne cezalandırıyor ne de müdürün odasına gönderiyor, bunun yerine ‘Farkındalık Anı Odası’ dedikleri bir sınıfları var.
Bu sınıf, pencereleri olmayan şu standart gözetim odalarına hiç benzemiyor. Aksine içi lambalarla, süslerle ve rahat mor minderlerle dolu. Yaramazlık yapan çocuklar bu odada oturup, sakinleşmelerine ve yeniden merkezlenmelerine destek olan meditasyon ya da nefes uygulamaları yapmaya teşvik ediliyor. Ayrıca onlardan, neler olduğu üzerine konuşmaları da isteniyor.
Meditasyon ve farkındalık bilimsel açıdan oldukça ilgi çekici.
Mindfulness (bilinçli farkındalık) meditasyonu binlerce yıldır çeşitli formlarda uygulanıyor. Buna karşın bilim, bu uygulamanın zihin ve beden üzerindeki etkilerini ancak son yıllarda incelemeye başladı ve ilginç etkilerini yeni yeni keşfediyor.
Örneğin, bir araştırma mindfulness meditasyonunun askerlere, yıkıcı duygulara karşı bir tür zihinsel zırh kazandırabildiğini, ayrıca hafızayı da güçlendirebileceğini öne sürdü. Bir başka çalışma ise mindfulness meditasyonunun kişinin dikkat ve odaklanma süresini iyileştirebileceğini gösterdi.
Araştırmaların her birine ihtiyatla yaklaşılmak gerekse de (sonuçlar her zaman her durumda geçerli değildir), bilim genel anlamda meditasyonun ne kadar muhteşem olabileceğine dair çok ilginç bir resim ortaya çıkarmaya başladı. Özellikle mindfulness, oldukça başarılı olan bazı psikoterapi uygulamalarının bir parçası haline geldi bile.
Robert W. Coleman İlkokulu’nun, öğrencilerini teşvik etmek üzere başvurduğu tek yöntem Farkındalık Anı Odası değil.
Meditasyon odası, başka programlar da uygulayan ve kâr amacı gütmeyen yerel bir kurum olan Holistic Life Foundation (Bütüncül Yaşam Vakfı) ile ortaklaşa oluşturulmuş. Bu vakıf on yılı aşkın bir süredir, okul öncesi dönemden beşinci sınıfa kadar olan çocukların mindfulness ya da yoga uygulamaları yaptıkları, Holistic Me (Bütüncül Ben) adında bir okul sonrası program da yürüyor.
Robert W. Coleman’daki Holistic Me programının koordinatörü olan Kirk Philips “Bu inanılmaz,” diyor: “Küçücük çocukların sessizlik içinde meditasyon yapmalarını insanın aklı almıyor. Ama yapıyorlar.”
Örneğin, okulda bir Noel partisi düzenlenmiş, çocuklar hediye alacaklarını biliyorlarmış ve partiden önce onlardan meditasyon yapmaları istenmiş.
“Küçük bir çocuk olarak bir torba dolusu hediye alacağınızı bilerek oturup meditasyon yapmak zor olsa gerek, ama yaptılar!” diyor Philips ve ekliyor, “Bu çok güzeldi, bir yandan onları izlerken, bir yandan birbirimize bakıp gülümsüyorduk.”
Çocuklar bu farkındalığı evlerine de götürüyor olabilir. Oprah Magazine’in Ağustos 2016 sayısında Holistic Life Foundation’ın eş kurucusu Andres Gonzalez şöyle anlatıyor: “Velilerimizden bize ‘Geçen gün eve geldiğimde stresliydim, kızımsa bana oturman gerek anne, sana nasıl nefes alacağını öğretmeliyim, dedi,’ diyenler oldu.”
Program çocuklara akıl hocalığı ve danışmanlık yapmanın yanı sıra onlara çevre eğitimi de veriyor.
Çocuklar yerel parkların temizlenmesine ve bahçelerin düzenlenmesine yardım ediyor, ayrıca civar çiftlikleri de ziyaret ediyorlar. Philips çocukların yoga seanslarını yönetmelerine izin vererek onlara eş-öğretmen olmayı bile öğrettiklerini söylüyor.
Bu sadece tek bir okulda uygulanmıyor. Birçok okul bu tür bütüncül düşünce biçimlerini deniyor ve inanılmaz sonuçlar elde ediyor.
Örneğin, İngiltere’deki Mindfulness in Schools (Okullarda Bilinçli Farkındalık) Projesi yetişkinlere bu programları nasıl oluşturacaklarını öğretiyor. Kâr amacı gütmeyen bir diğer kurum olan Mindful Schools (Farkında Okullar) da ABD’de benzer programların başlatılmasına yardımcı oluyor.
Tabi bu okullar da bu programdan somut faydalar sağlıyor.
Philips, Robert W. Coleman İlkokulu’nda geçen yıl ve bu yıl hiç uzaklaştırma cezası verilmediğini söylüyor. Mindfulness programlarını uygulayan civardaki Patterson Park Lisesi de verilen uzaklaştırma cezalarının sayılarında azalma ve okula devamlılık oranlarında artış olduğunu bildiriyor.
Peki bunun tek nedeni mindfulness uygulamaları mı? Bunu söylemek imkânsız olsa da bunlar gerçekten dikkate değer rakamlar.
Bu yazının orijinali Up Worthy’de yayınlamıştır, orijinal yazıya buradan ulaşabilirsiniz.