New York Knicks’in basketbol koçu Phil Jackson, takımın mindfulness oturumlarını yönetiyor.
Oyuncu Carmelo Anthony ise ona “mindfulness dış-sesi” diyor.
Derrick Rose, N.B.A.’deki ilk yedi yılında hiç mindfulness seansına katılmamış. Daha önce benzer şekilde terapistiyle görüştüğü zamanlar olmuş ancak hiçbiri Chicago Bulls tarafından denetlenmemiş. Eski koçu Tom Thibodeau’nun bir meditasyon seansında olması, o sakinleşmeye çalışırken koçun sert sesinin odada gürlediği düşüncesi bile Rose’u güldürmeye yetiyor.
Rose New York’ta, Zen Master (Zen Üstadı) takma adlı bir adam tarafından yönetilen bir kuruluşta, mindfulness’a dayanan takım toplantılarına katılarak yeni deneyimler yaşıyor.
Knicks’in mindfulness uygulamaları yeni değil. Phil Jackson’ın 2014’te takım başkanlığı görevini üstlenmesinden bu yana bunu uyguluyor. Ancak Jackson’ın bir arkadaşı olan George Mumford’ın seansları yönettiği iki yılın ardından bu sezon, bu işi Jackson devraldı.
Jackson’ın etkisini ve seansların değerini ölçmek kolay değil, çünkü her Knickslinin bu konuda farklı görüşleri var. Ancak oyuncuların çoğu, ne yaptıklarından tam olarak emin olmasalar da, genellikle egzersizleri yararlı bulduklarını söylüyor.
Geçtiğimiz günlerde Rose mindfulness için “Bu farklı bir şey,” dedi. “Sizi rahatlatan bir şey. Zihninizi uyaran ve uzun vadede zihninizi temizlemenize yardımcı olan bir şey. Yapılabilecek farklı şeyler var; bunları hafife almıyorum. Bu tür şeylerle karşılaştığımda odaklanmaya çalışıyorum çünkü bunları yaptığınızda size bir avantaj sağlayıp sağlamayacaklarını bilemezsiniz.”
Jackson uzun zamandır takımlarını kendi iç benlikleriyle uyumlu hale getirmeye çalışıyor. İlk olarak 1993’te, şimdi Michael Jordan ve Kobe Bryant’ı öğrencisi olarak gören Mumford’u Bulls ile birlikte çalışmaya getirdi. Takımın başarı yüküyle başa çıkmasına yardım edecek birini arıyordu: Chicago ardı ardına üç şampiyonluk kazanmıştı. Massachusetts Üniversitesi’nde stres azaltıcı bir klinikte çalışan Mumford’u da arkadaşları aracılığıyla tanıyordu.
Jackson bu uygulamaya inanıyor olsa da, onun ne anlama geldiğini açıklamak biraz zor.
Mumford, mindfulness hakkında konuşmanın ve onun amacını açıklamanın zor olduğunu söylüyor. Onu, aktör ve aktrislerin zorlayıcı durumlarla karşılaştıkları ve mevcut sınırlar içinde işlerini yapmaya çalıştıkları doğaçlamaya benzetiyor. Hedef, sporcuların derinlemesine düşünmelerini sağlamak ve zihinlerini oyuna hazır bir kondisyona getirmek için yavaşlatmaktır.
“Bir adım geri çekilip deneyiminizi eleştirel olmayan bir şekilde gözlemleyebildiğinizde, aklınızın nasıl işlediğini, bedeninizin nasıl işlediğini, evrenin nasıl işlediğini ve basketbolun nasıl işlediğini de anlayabilirsiniz,” diyor Mumford. “Ayrıca, en iyi seviyede performans gösterdiğinizde, genellikle öz-bilincin olmadığını anlarsınız.”
Mumford, Knicks toplantılarını artık neden yönetmediğini söylemiyor, sadece sözleşme gereği böyle olduğunu ifade ediyor, ancak toplantıları onun yerine artık Jackson yönetiyor.
Knicks bu sezon kampın başından beri mindfulnes uygulamalarını sürdürüyor, evde olduklarında da haftada bir seans yapmaya çalışıyorlar. Takım, oyun videolarını izlemeden önce oyuncular, Jackson ve Koç Jeff Hornacek film odasında toplanıyor ve bu zamanlardaki mindfulness seansları 15 dakikaya kadar sürebiliyor.
Seansları Jackson yönetiyor. Carmelo Anthony ise ona “mindfulness dış-sesi” diyor. Jackson, Lakers’a koçluk yaparken de benzer bir görev yapmıştı, ama Los Angeles’ta da Jackson için oynayan Knicks savunmacısı Sasha Vujacic, onun etkisinin değiştiğini söylüyor.
Vujacic, “L.A.’da tamamen farklıydı,” diyor. “O her an bizimleydi ve herkes üzerinde büyük bir etkiye sahipti. Ama şu anda da sanırım o noktaya ulaşıyoruz. Bu iyi. Bizi bu konuda eğiten o, herkes de bunu alıp öğreniyor. Zihinler güçleniyor. Önemli olan bu.
“Tek zihin, tek nefes.”
Jackson her seansı bir mesajla başlatıp bitiriyor. Bu mesajların çoğu birlik ve doğru zihin halini bulmaya odaklanıyor, bu bir takım olma egzersizi.
Seansta Rose, oyuncuların doğru bir duruş ile sandalyelerinin ucuna oturduklarını ve ellerini vücutlarının ortasında konumlandırdıklarını söylüyor. Jackson, nefeslerini ona kadar saymalarını ve farkındalıklarına odaklanmalarını istiyor.
Kimileri, herhangi bir meditasyon uygulamasını ilk kez deniyor. Kimilerinin ise daha önceden bazı meditasyon deneyimleri var.
“Daha önce biraz yaptım,” diyor takımın yeni pivotu Marshall Plumlee, geçmişteki meditasyon girişimlerinden bahsederek. “Ama doğru bir şekilde yaptığımı sanmıyorum, tabi bunun doğru bir yolu varsa. Sanırım bu konuda konuştukça, ne kadar az şey bildiğimi göstermiş oluyorum. Ama Knicks ile denemeye başladığım bu şeyin bana doğrudan ve muazzam bir şekilde yardımcı olduğunu söyleyebilirim.”
Plumlee ve bazı takım arkadaşları, gün boyunca kısa meditasyon setlerini planlamak için Headspace adlı bir telefon uygulaması da kullanmaya başladı. Vujacic, Los Angeles’ta genç bir oyuncuyken meditasyon yapmaya başladı ve bunun oyununu tamamladığını gördü. Şimdi, kendi başına da meditasyon yapıyor. Anthony de bunu yaptığını söylüyor.
Jackson ayrıca Knicks’e bu konuda bir de kitap verdi: “Mindfulness on the Go”, ancak görünüşe göre bu onların pek ilgisini çekmemiş.
“Kitabı okumadım,” diyor Rose. “Aslında kimse okumadı.”
Her Knicks oyuncusu mindfulness uygulamasıyla ilgilenmiyor. Kyle O’Quinn, kendisine seanslar sorulduğunda yorum yapmayı reddetti. Courtney Lee de bundan bahsetmeye çok da istekli görünmüyordu.
“Açıklamak zor,” dedi. “Bunun mindfulness olduğunu biliyorum, o kadar. Bu mindfulness.”
Yine de bu seanslar bir amaçtan çok bir araç olabilir. Anthony, onları yararlı bulduğunu, ancak tesisin dışında çok fazla meditasyon yapmadığını söylüyor. Mumford bile, her oyuncu için geçerli olan tek bir yol ya da uygulama olmadığını söylüyor. Bazı oyuncular yoga yaparken Dennis Rodman müzik dinlemeyi tercih ediyor.
Knicks’e bu sezon katılan Justin Holiday ise, “ciddiye alındığında” bu seansların yardımcı olacağını düşündüğünü söylüyor.
“Bence bu daha çok kendi başınıza yapmanız gereken bir şey,” diye ekliyor. “Sanırım seansların haftada bir kez yapılması uygun. Nasıl yapılacağını anlamanıza yardımcı oluyor. Ama bence bunu kendi başınıza, özel olarak yaparsanız, o zaman faydası dokunur.”
Evet, Knicks’in bu sezonki puan durumu 11-9 ve Jackson geldiğinden bu yana takım ilk kez gerçekten umut vadediyor. Bu da kesinlikle dikkate değer.
Bu yazının orijinali The NewYork Times’ta yayınlamıştır, orijinal yazıya buradan ulaşabilirsiniz.